Tiroid bezi; boynun ön tarafında, nefes borusunun önünde yerleşmiş olan ve kalp atış hızını, kan basıncını, vücut ısısını ve kiloyu düzenleyen hormonlar üreten bir organdır.
Tiroidin çeşitli hastalıkları vardır; az çalışması (hipotiroidi), çok çalışması (hipertiroidi), tiroid kanseri gibi hastalıkları mevcuttur.
Tiroid kanseri; ailesel olabilir, çevresel olabilir (radyasyon) veya nedeni bilinmeden de oluşabilir.
Papiller, foliküler, medüller ve anaplastik tiroid kanseri olmak üzere dört tipi vardır. En sık papiller tiroid kanseri görülmektedir.
Boyunda şişlik ve boyun da bası hissi ile veya rutin yapılan tetkikler de saptanabilir.
Kadın cinsiyet, yüksek doz radyasyona maruz kalma, kalıtsal genetik sendromlar.
Ultrasonografi ile saptanan şüpheli tiroid nodulune yapılan biyopsi ile tanı konulur. Tiroid bezinin nasıl çalıştığını görmek için kanda tiroid hormon düzeylerine bakılır. Gerekli durumlarda sintigrafi, MR be bilgisayarlı tomografi çekilebilir.
Tedavisi cerrahidir ve total tiroidektomi (tiroid dokusunun ameliyatla tamamının alınması) gerekirse çevre lenf nodüllerinin de alınması ile tedavi edilmelidir.
Tiroid kanseri lenf bezine sıçradığı, kanserin çevre organlara yayıldığı ve kanserin 10 mm’den büyük olduğu durumlarda radyoaktif iyot (atom tedavisi) tedavisi gerekebilir. Bu tedavi hastalığın gerek lokal olarak boyunda tekrar etmesi gerek uzak organlara sıçrama şeklinde yayılma olasılığını azaltır.
Ameliyattan sonra gelişen teknikler ve teknoloji ile azalmakla beraber kanama, kalsiyum düşüklüğü, ses kısıklığı, ses kalitesinde değişiklik veya nefes almada zorluğa neden olabilir.
Hastaların takibi TSH ve Tiroglobulin değerleri ile yapılır.
Tiroid kanseri sık görülmesine rağmen genellikle uygun tedavi ve takiple tam olarak tedavi edilebilir ve ölüm riski yok denecek kadar azdır.
En sık görülen papiller tiroid kanserinin %10 ailevi olma olasılığı vardır. Medüller tiroid kanserinde daha fazla oranda ailesel kanser olabilir. Papiller ve foliküler tiroid kanserin 20 yaş altı ve 60 yaş üstü hastalarda daha kötü seyrettiği bilinmektedir.
1 cm üzeri ve ultrason ile kanser açısından şüpheli olarak belirtilen noduller, 2 cm’den büyük olup düşük kanser açısından şüphesi az olan nodüllerde biyopsi almak gereklidir. Diğer ndoulleri ultrasonografik olarak takip etmek gerekmektedir.
Sonraki Yazı
Güvenli kolesistektomi nedir?
Copyright 2021 İlbars Medya